GARANTİLİ HAYAT
SAHNE I
Ev, oturma odası, koltuklar, tv. vs
Çocuk, anne, baba
Çocuk elinde karton, kare, silindir ve üçgenlerle oynamaktadır. Kapı çalar. Anne
mutfaktan seslenir.
Anne : Geliyorum, patlama
Çocuk pencereye “SATILIK ÜÇGEN, SATILIK SİLİNDİR VE KARE” yazılı
kağıdı yapıştırır.
Baba : Yemek hazır mı?
Anne : Başka bir arzunuz? ( Elini beline koyarak) Önce sen söyle inşaat bitti
mi? Kaç arsa, daire sattın ?
Baba : Piyasa durgun, müşteri yok. Bir müşteriye yüz emlakçı düşüyor.
Çocuk : ( Babasının ceketini çekerek ) Baba bak!
Baba : ( Çocuğun şekillerine ve penceredeki ilana bakarak şaşırır ) Bu da ne
demek?
Çocuk : Sen hep daire satıyorsun babacığım. Oysa kare var silindir var üçgen
var. Onları da ben satıyorum!
Anne baba şok olur. (Finalde isteğe bağlı ve oyun akışına göre bitiş yapılır)
Baba : Nasıl?
SAHNE II
Doktor, hemşire, baba, anne, çocuk, televizyon sunucusu. Doktor odası
Doktor : Şikayetiniz nedir?
Baba : ( Göğsünü göstererek ) Şuramda bir ağrı oluyor.
Doktor : Sırtınızı açar mısınız? ( Hastayı muayene eder.) Hımm, bir de röntgen
alalım. ( Cep telefonuyla resmini çeker Hemen çıktı alır..Bunlar karşısında
hasta şaşkındır
Baba : Ne oldu doktor bey?
Doktor : Üzgünüm ama altı ay ömrünüz kalmış.
Baba : Ne?
Doktor : Altı ay ancak yaşayabilirsiniz!
Baba : ( Sevinç turu atar- çok teşekkür ederim doktor amca sana pek sevinçli
haberler verdin banma- zıplayıp doktorun boynuna sarılır )
Doktor : ( kendini kurtarmaya çalışır.) Faul var! Hakem! Faul var!
Hemşireeeee!
Hemşire: ( Düdük çalarak) Ayrılın, ayrılın! ( Ayrılmadıklarını görünce ) Mola!
Hasta kaçar. Doktor üstünü düzeltirken söylenir
Doktor : Deli midir nedir?
Hemşire: Sıradaki
SAHNE II
Baba koşarak gelir eve…
Anne : Ne oldu sonuç iyi galiba neşene bakılırsa…
Baba : Evet, doktor altı ay daha yaşayabileceğimi söyledi, altı aylık ömrüm
kalmış!
Anne : Bana bir şeyler oluyor ( Bayılır )
Baba : ( telaşlanır ) Pazike , Pakize ne oldu bize? Kadının 6 dakikalık bile ömrü
yokmuş oysa…( Kolonya ile ovalar ayıltmaya çalışır)
Biraz sonra
Anne : ( Hafif hafif kendine gelir ) Ne oldu bana? Nerdeyiz?
Baba : Balayındayız hayatım, kapris yapma….
Anne : Ne kapris oteli be, benim çilehane burası! Doktor öleceksin diyor
bizimki işin dalgasında! Aklın başında mı senin?
Baba : ( Eline televizyon kumandasını alarak ) Elbette akılm başımda. Dinle. (
Televizyonu açar.
Sunucu: İyi akşamlar. İyi olmayan haberleri veriyoruz. Önce özetler.Yolcu
otobüsünün şoförü uyudu. Otobüs denize uçtu. 25 ölü 15 kayıp… Belediyenin
açtığı çukur bir can daha aldı… Dün akşamki maçtan sonra iki kişi daha
maganda kurşunlarına hedef oldu… Bir evin balkonu ordan geçen simitçinin
başına düştü. Simitci olay yerinde hayatını kaybetti. Gün geçmiyor ki kazalara
bir yenin….
Anne : Offf kapat şunu. İçim karardı!
Baba : Gördün mü? Şurada doktor garantili altı ay yaşayacağım. Ya eve
gelirken başıma balkon düşseydi?
Anne : Haklısın ( kapıya doğru gider.)
Baba : Nereye hanım?
Anne : Bir garanti belgesi de ben alayım bari….
25 / 03 / 2007
Himmet KARATAŞ