mevsimler elbiselerden önce değişir
üşüyünce sobalı evlere gizlenir şehir
insan hangi cevaplarla çıkarsa muammadan
zamanın kıyısına yeni sorularla çıkagelir
yüz yıllık bir nehri uyandırır da yağmur
ruhum sonsuz uykularda kaybolur
kentin kederli sokaklarında insanlar
geceye rengârenk bir hayâl bırakır
acıyla aşk aynı satırlara yazılır
yaralar kabuk bağlar ağaçlara
bense erik ağacından sonra
yine aldanırım göçmen bir bahara
Ahmet Yılmazefe , Nisan 2021